Pera Müzesi, ziyaretçilerini “Kahve Molası: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Kahvenin Serüveni” başlıklı sergiyle buluşturuyor. Bu ilgi çekici koleksiyon, Türk kahvesi ve etrafındaki ritüellerin tarihini seramik sanatının ışığında keşfetmeye olanak tanıyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nin önemli koleksiyonlarından biri olan Kütahya Çini ve Seramikleri, Türk kahvesinin kültür ve sanatla ilişkisini gözler önüne seriyor. UNESCO’nun 2013 yılında Türk kahvesini Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne almasının ardından açılan ve 10 yıldır büyük ilgi gören bu sergi, her yıl yeni bir soluk kazanıyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndan itibaren kahve, hem sosyal hayatı şekillendiren hem de sanatı besleyen önemli bir öge olmuştur. Serginin tasarımında kahve çekirdeklerinin kokusu ve seramiklerin üzerindeki detaylı motifler, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Pera Müzesi sergi sorumlusu Yavuz Selim Güler, kahve kokusu, seramiklerin bezemeleri, kahvehane sesleri ve Türk kahvesinin Pera Cafe’de sunulmasıyla ziyaretçilere her duyularına hitap eden bir ortam sağlandığını belirtiyor.
Kahve Kültürünün Osmanlı’ya Yolculuğu
Kahve, 15. yüzyılda Etiyopya’da keşfedildiği andan itibaren tüm dünyada büyük bir ilgi gördü. Osmanlı topraklarına 16. yüzyılda Yemen’den gelen kahve, hızla İstanbul’a yayıldı ve sosyal hayatın merkezine oturdu. Kahve, sadece evlerde ve saraylarda içilen bir içecek olmanın ötesinde, kahvehanelerin açılmasıyla birlikte sosyalleşme alanı haline geldi. 16. yüzyılın başlarında Mekke, Kahire ve Şam’da açılan kahvehaneler, İstanbul’a da ulaştı ve bu mekanlar, farklı sosyal kesimlerden insanları bir araya getiren önemli sosyalleşme merkezleri oldu.
Kütahya Çini ve Seramiklerinin Kahve ile Buluşması
Kütahya, Osmanlı döneminde çini ve seramik üretiminin merkezi haline gelmiş ve bu sanatı kahve kültürüne uyarlamıştır. Güler, Kütahya’nın Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden itibaren seramik üretiminde önemli bir merkez olduğunu belirtiyor. Osmanlı döneminde, özellikle 18. yüzyılda, Kütahya çini ve seramikleri Avrupa pazarlarına ihraç edilen önemli ürünler arasında yer almıştır. Bu dönemde kahve takımları da popülerleşmiş ve farklı kültürlerden esinlenen bezemelerle süslenmiştir. 19. yüzyılda ise, Osmanlı Sarayı için tasarlanan kahve fincanları, Padişah portreleri gibi özel motiflerle zenginleştirilmiştir.
Sergi ve Koleksiyon: Tarihe Yolculuk
Kahve Molası sergisi, 2024 itibarıyla 584 eserden oluşan zengin bir koleksiyona sahip. Bu koleksiyon, Pera Müzesi’nin sürekli olarak aldığı bağışlar ve satın almalarla güncelleniyor. Ayrıca Kahve Keyfi adlı 18. yüzyıla ait tablo, daha önce Los Angeles County Museum of Art’ta düzenlenen Dining with the Sultan: The Fine Art of Feasting sergisinde de yer aldı. Kahve Molası, kahve kültürünü derinlemesine incelemek ve Kütahya çini ve seramikleriyle bu mirası anlamak isteyen sanatseverler için kaçırılmaması gereken bir sergi olarak dikkat çekiyor.