Japon edebiyatının önemli isimlerinden Yukio Mişima, Yaban Oynaşması ve Şölenden Sonra adlı romanlarıyla Can Yayınları’nın ekim listesine girdi. Yaban Oynaşması, genç bir üniversite öğrencisi, ona akıl hocalığı yapan bir edebiyat eleştirmeni ve esrarengiz karısı arasındaki sürükleyici aşk üçgenini ele alırken, Şölenden Sonra, Setsugoan adlı bir restoranın sahibesi Kazu üzerinden İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya’nın değişimini ustalıkla yansıtıyor.
Mişima, yirminci yüzyılın en avangard Japon yazarlarından biri olarak anılıyor. Yaban Oynaşması, Japon No oyunlarından esinlenerek, İzu Yarımadası’ndaki İro köyünde geçen bir roman. Şehvet, suç ve ceza temalarını işleyen bu eser, ilk kez 1961’de 13 bölüm halinde yayımlandı. Roman, insanların yaşamında taktığı maskeleri ve bu maskelerin düşüşüyle ortaya çıkan trajedileri sorguluyor.
Şölenden Sonra ise insan ilişkilerinin karmaşıklığına odaklanıyor. Mişima’nın karakterleri, sevgi ile güç arasındaki derin uçurumu gözler önüne seriyor ve okuyucuya İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya’nın değişen yüzünü keşfetme fırsatı sunuyor.
Yaban Oynaşması: Gerilim dolu bir aşk üçgeni
Romanda, anne babasından kalan seramik işini devralmayı seçen İppey, edebiyat eleştirileri yazmakta ve üniversiteden mezun olan Koğci ile tanışır. Bir akşam, İppey’in eşi Yuğko’dan bahsetmesi üzerine Koğci, henüz tanışmadığı bu kadına karşı bir tutku beslemeye başlar. Bu arzu, olayların seyrini değiştiren tehlikeli bir boyuta ulaşır.
Şölenden Sonra: Sevgi ve güç arasındaki denge
Kazu, Tokyo’nun ünlü restoranı Setsugoan’ın sahibi; hırslı, başarılı ve çekici bir kadındır. Noguçi ise siyasi dünyada saygı gören, onur ve prensipleri için yaşayan bir eski bakan. İkili bir akşam bir araya geldiğinde, hayatlarında yeni bir dönem başlar. Kazu’nun özgür ruhu ile Noguçi’nin kurallara bağlı yapısı çarpıştıkça aşk ve siyasi çıkarlar arasındaki hassas denge sarsılmaya başlar.